Sapanca, Maşukiye ve Kartepe Gezisi

Bir ay öncesinden plan yaptık bu gezi için ,nihayet 1 mayıs tarihinde çıktık yola.Maşukiye yola çıktığımızda hava kapalıydı.
Gittiğimiz gibi kahvaltı yapmak için Akasya alabalık'ı bulmaya çalıştık.Girdik kapalı olan bölüme masalar hazırlanmış.Yerlerimize oturunca çay servisi başladı.Sıcak ekmeklerde geldi,hellim peyniri ve sucuklu yumurta.
Güzel bir kahvaltı yaptık kısacası.

Fırında hellim peyniri

Fırında sucuklu yumurta

Herşey güzel de hizmet anlayışında eksiklikler var.Çelışanların zamanlaması kötü kahvaltı bitince geldi yumurta ve peynir,çay istediğinizde sert ses tonuyla geliyorum diyor ,teşekkür ediyorsunuz susuyor çalışanlar.
Kartepe'ye tırmanmaya başladık gittik gördük mayıs ayında bile kar var.

Kartepe de kartallar

Arkadaşlarımız teleferikle gezdiler kartopu oynadılar.Ben türk kahvemi içtim ,sadece istediğim buydu.

Kartepe teleferik

Kartepe

Günü birlik gezi için Türkiye'nin hemen hemen her yerinden geliyor desem abartmış olmam.İstanbul'lular çok tercih ediyorlar.

Kaşarlı mantar

Öğlen yemeği için Akasya Alabalık'a geri döndük,köfte yada alabalık seçebiliyorsunuz.

Akasya alabalık restoranında alabalık.

Soğanlardan da anlaşılacağı gibi kurumuştu balık ,köfteleri de fena değil.Tatlı olarak helva vardı.

Fırında helva

Bana sorarsanız helva ve kaşarlı mantar dan başka lezetli bişey yoktu.Öğle yemeği için bahçede masaları hazırlamışlardı.
Taktir edersiniz ki etrafta uçan kuşlar havada kakalarını yapınca yere düşmesi kaçınılmaz :) bu düşenlerde üstünüze ,tabağınıza ve yemeğinize gelince can sıkıcı oluyor.

Maşukiye de hediyelik eşya satışı da yapıyorlar

Akasya restoranın sevimli ve girişken mensupları :)

Kartepe yolundan Sapanca gölü manzarası.

Sapancaya göl kenarına da gittik.Güzel evler,hoteller ve şirin kafeleri var.Bir saat kadar etrafta gezindik çayımızı içtik ve günümüzü böylece bitirdik.
Günü birlik tur için 75 lira ödedik.

Gap Turu Gaziantep Medusa müzesi / Gaziantep Müzesi

Halkının söylemiyle ''Aintap'' güzel Gaziantep.Şanlıurfa'dan  sabah saatlerinde Gaziantepe gitmek için yola koyulduk.Yol boyunca fıstık ağaçlarının tarlalarını gördük.
Gaziantep'te sadece gezmek için gittik konaklamadık.Gaziantep'te çok meşhur olan baklavacı Çağdaş İmam'da turumuz yemek molasını ön görmüş ama bizim tercihimiz küçük bir kebapçıda yemek yemekten yana oldu.
Biz yemeğimizi yedikten sonra başladık baklava aramaya ,Güllüoğlunu ve Çağdaş İmamı önerdiler esnaftan.Çağdaş İmam'a sorduk baklava fiyatını 1 kg için 43 lira dedi sanırım.Bu fiyatı duyunca adeta ışınlandık dışarı:)
Çarşıda gezinirken bir baklavacıdan 1kg kuru baklava ve 1 kg fıstık aldın 45 lira ödedik.Baklavaya da fıstığa da ev ahalisi ve arkadaşlarım bayıldı.Baklavacının adını hatırlamıyorum ama tarif etmem gerekirse Gaziantep kapalı çarşısının olduğu caddenin üzerinde ve yanında baharat dükkanlarıda var aynı esnafın.

Gaziantep kalesi

Gaziantep kalesinin aralığında Medusa Cam müzesine gittik ,bu müze özel çabalarla kurulmuş.Türkiyenin ilk cam arkeolojik müzesi.

Medusa Müzesinden seramik çocuk botu

Müzede kutnu kumaşından kravat ve fularlar da satıyorlardı.Kutnu kumaşının dokusu çok güzel katı ve parlak.

Medusa müzesinde cam boncuklarla yapılmış kolye arkeolojik kazılardan çıkartılmıştır.

Çarşısında gezdik reyhan baharatını aldık ne güzel kokuyor.
Sonra çıktık yola Gaziantep Müzesi'ne gitmek için.Bu müzede mozaiklerin çok etkileyici olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

Gaziantep'in simgesi Çingene kız

Müzenin en etkileyici diğer eseride Mars heykeli.Bu boyutlarda sağlam olarak sadece Gaziantep'te bulunmaktaymış.

Mars Heykeli Gaziantep müzesinden

Mars heykelinin gözleri o kadar etkileyici ki gerçekten kızgınlığını ve karanlık yanını hissetiriyor.
Bu müzede mühürlerde çok etkileyiciydi.

Gaziantep müzesinde ki mühürler.

Akşam saatlerinde başladık Adana'ya doğru yola çıkmaya uçağımıza oradan bindik.
Adana'dan tek kare fotoğrafımda Hacı Sabancı Camisinden.

Hacı Sabancı Camisi Adana

Gap turunu bitirdik.:)

Gap Turu Şanlıurfa Balıklı göl / Gülhan Restaurant / Hotel El-Ruha

Bu şehir modern ,bu şehir tarihi geçmişiyle gururlu ,bu şehir mimarisi ile etkileyici ,bu şehirde esnaf  çok nazik ve içten ,bu şehirde insanlar çok saygılı ve hoşsohbet.
Şanlıurfa ne güzel şehirsin sen.Harranı gezip gelince acıktık efendim rehberimiz bizi hemen restorana götürdü.
Gülhan Restaurant bizim için masalarını hazırlamıştı gittiğimizde.Ben urfa kebabı ,fındık lahmacun ve içli köfte yedim yanında masada salatalar da içeceklerde dahil 18 lira hesap ödedim.Masamızdakiler safranlı kuzu dolma da istediler ondan da tattım ve her yemeği şahaneydi.Birde Gülhan tabağı varki her kebaptan tadım yapmanız için iyi fırsat.Fırsatta sipariş edip bitirebileni görmedim :)otöbüste zaafiyet geçireceklerdi az daha arkadaşlarımız.Birde üstüne künefe yedik ,yedikte yerimizden kalkamadık:)Herşey şahaneydi .
Şanlıurfa'ya sadece bu restaurantta yemek yemek için bile gidilir.

Şanlıurfa HZ.Eyyub

Yemeğimizi yedik şimdi gezme zamanı ,Hz.Eyyub'un huzur makamını ziyaret ettik duallarımızı edip balıklı göle doğru yola çıktık.
Şanlıurfa şehir merkezinde kalacağımız hotel El Ruha'dı mimarisi ve çalışanları ile çok keyifli bir konaklama oldu.
Odaların ferahlığı ,temizliği ve odalardaki mobilyaların güzelliği çok etkileyici idi.Birde otlarla yapılan yerel sabunlardan koymuşlardı banyoya şahaneydi.Çarşısında satılıyor bu sabunlarda.

Hotel El-Ruha Şanlıurfa

Hotelimizin önünden yürüyerek balıklı göle ulaştık.Her televizyonda gördüğümde dikkat kesildiğim balıklı göl karşımdaydı.

Balıklı göl Şanlıurfa

Balıklara yem verdik.Balıklar o kadar alışmışlar ki  beslenmeye adeta tek sıra olup geliyorlar karşınıza .

Balıklı göl Şanlıurfa

Balık nufüsu arttığında balıkları baraja götürüp bırakıyorlarmış.

Balıklı göl Şanlıurfa

Şanlıurfadan isot aldık ,sumak ve bakır kahve fincanlarından aldık.Bir sürü şey satınalabilirsiniz bu şehir çok bereketli.

El-Ruha hoteli 3 tane mağaranın üzerine inşaa edilmiş.Bu mağaranın birinde bizim için sıra gecesi düzenlediler.Yemek yedik ,sıra gecesinde şarkılarla eğlendik ,hüzünlendik.

El-Ruha hotelinde sıra gecesinde yediğimiz kebabımız.

Bu sıra gecesinde çok keyifli zaman geçirdik.

sıra gecesinde davulcumuz.

Sıra gecesinden

sıra cegesinde mırra kahveside ikram edildi.

Sıra gecesine katılırken en azından bir tane yerel kıyafet üzerinizde görmek istiyorlar ,bunu tabiki söylemiyorlar ama üzerinizde görmekten hoşlanıyorlar.
Mırra kahvesi ikram eden ,davulcu bahşiş bekliyor.Hotel de olduğu için sıra gecesi cüzdan çanta almadık yanımıza ama mahçup olduk.

Gap Turu Şanlıurfa Harran

Ben Şanlıurfa'yı savaşta gösterdiği kahramanlıktan dolayı tarih dersinden bilirdim ve severdim ,bu tur sayesinde daha çok sevdim.Her bir anı doya doya yaşanması gereken bir şehir , tekrar gitmeyi istediğim bir şehir.
Şanlıurfa Harran'a gelince aklıma rahmetli Kemal Sunal'ın filmi geldi.
Filimde sendikalı işçi ondan fazla maaş aldığını görünce bende Harranlıyım der. Harranı görünce filimin çekildiği dönemde yaşıyormuşum gibi hissettim.Zaman donmuş adeta ,bir aile eskiden yaşadıkları evlerini turistik bir hale getirerek daha da çok Harran kültürünü hissetmenize yardımcı oluyor.

Harran'da ki turistik evin bahçesi.

Deveyi bu kadar yakından ilk defa gördüm ,şirin bir hayvan.

Bu evde yerel kıyafet giyip fotoğraf çektirebilirsiniz,çay içebilirsiniz,yerel halkın kullandığı takı ve eşarpladan alabilirsiniz.Deveye binebilir ,atla gezebilirsiniz.

Harran'da ki evin bir bölümü iç avlusu

Bu evde çok iyi vakit geçirdik.

Harran'da oynanan bir oyunmuş adını hatırlamıyorum.

Harran'da ki evin uzaktan görüntüsüdür.

Bu bölgede tarihi değeri çok yüksek olan birde tellerle çevrelenmiş bölüm var.İki fotoğrafını çekebildim rehberimizin ne anlattığınıda hatırlamıyorum.Benim çılgın oda arkadaşım atla gezintiye çıktı ve kendisini görüntüleme görevi verdiği için bu kadar fotoğraflayabildim.

Harran kazı alanı

Harran da kazı alanının diğer bölümü

Çok güzel bir gezinti yaptık ve Şanlıurfa şehir merkezine doğru yola çıktık.

Gap Turu Atatürk barajı

Gap turu programımızda Atatürk barajını görmekte vardı.Sabah erken saatlerde gittik ,manzara ve barajın görkemi çok etkileyici.

Atatürk barajının seyir terasından bir görüntü.

Barajı sadece yerli turistler değil ,devlet adamları ve eşleri gezi programlarına dahil etmektelermiş.

Atatürk Barajının bir başka görüntüsü.

Seyir terasında hafif güneşin aydınlatmaya başladığı anlarda bir de çay içtik.Seyir terasında birde anıt var Atatürk barajı inşaatında hayatını kaybedenlerin anısına yapılmış.

Atatürk barajı inşaatında hayatını kaybedenlerin anısına yapılan anıttır.

Gap Turu Adıyaman Nemrut Dağı

Gap turumu yazmaya devam ediyorum ,çok ara verdiğim için kusuruma bakmayın.Feribotla karşıya geçtiğimizde biraz yola devam ettikten sonda 4 tane minübüse bütün turdakileri ayırarak Nemrut Dağına tırmanışa başladık.

Bu yolda ilerlerken yiyeceklerimizde geldi ve hoş bir yerde dinlendik ,karnımız doyurduk ve çayımızı içtik.

Burda yemek arası verdik bu anıtın adını hatırlamıyorum

 Sonra tekrar minübüslerimizle devam ettik yola Nemrut Dağı bekle geliyorum :) Nemrut aslında bir ünvanmış (kral ,padişah yada sultan anlamında kullanılan) rehberimiz bu şekilde ifade etmişti.
Biraz daha ilerlediğimizde cendere köprüsünü görmek için durduk.Yeni köprüden minübüslerimiz giderken biz cendere köprüsünden yürüyerek geçtik.
Fotoğraf makinemin pili bittiği için fotoğrafım yok :(
Cendere Köprüsü çok etkileyici hele etrafındaki taşlar doğal güzellikleri ile çok çok etkileyici.Etrafta çok fazla köpek var ama uysallar ve bizim orda olduğumuz dönemde sanırım acıkmışlardı herkesin kurabiyelerini tükettiler:)
Nemrut Dağına az kaldı ; minübüslerle devam ettik ve Herkül heykelini görmek için ufak bir tepe tırmanışı yaptık.(fotoğrafım yok )
Gap turuna kayıt yaptırdığımda hareket gününe kadar bilgisayarımda masa üstü olarak kullanmıştım Nemrut Dağı fotoğrafını ,kısacası beni heyecanlandıran bir yerdi.
Gittiğimizde eşyalarımızı minübüse bırakıp tırmanışa başladık heyecanla.
Öğleden sonra 3-4 arası güneşin batışına denk geliriz diye sevindik ama hava o kadar kapalı ve soğuktu sadece istediğimiz bulabildiğimiz her kıyafeti giymekti.
Tırmanış yaparken çok rahat kıyafet seçin ,mont almalısınız mutlaka ,ayakkabınız (çok taşlık bir zemin olduğu için )buna uygun olmalı,fotoğraf makinenizde pil olsun:) ,eldiven de alın yanınıza,şapka yada bere o da gerekli listesinde inanın.
Tırmanmakla uğraşmam dediğinizde katırlarla da çıkabiliyorsunuz ,sanırım 40 lira gibi bir ücreti vardı.Katırlar çok süslü ve güzeller ,yabancı turistler merakla fotoğraflıyorlar.

Nemrut Dağı yolundaki katırlar.

Yürüyüş yolu çok uzun değil esasen ama tırmandıkça azalan oksijen seviyesi ve merdivenli yolun bile çakılla kaplı olması soluklanma ihtiyacı doğuruyor.

Nemrut dağında ,mola anında.

Bu da tırmanışa beşlarken ,

Nemrut Dağına tırmanışa başlarken.

Yabancı ve yerli turist çok vardı ,Hollandalı ,Japon ve Türkiye'nin farklı şehirlerinden aileler, dağcılık gurupları ilgi çok fazla Nemrut Dağı'na.
İniş daha yorucu dinlenmek için arka yolu değilde bu tırmanış yolunu kullanın ,çünkü en azında merdiven var.Yorulan kasların burkulmaya sebep olması işten bile değil.
Tekrar gidip görmeyi çok isterim Nemrut Dağını .