Manastıra vardığımızda tepeye inşaa edilmiş çok güzel taş işçiliği olan ve güneşin yeni yeni aydınlatmaya başladığı, bahçedeki ağaçlarda uçuşan kuşların sesleriyle doluydu.
Manastırın bahçesinde yürüyerek yavaş yavaş binaya yaklaşırken manastırın Metropoliti olduğunu sonradan öğrendiğimiz kırmızı kıyafetli beyi arkadaşlarımız fotoğrafladılar.
Kendisinden gelen ''ben tarihi eser değilim beni neden çekiyorsunuz, binayı çekin ? '' lafı ile kendisininde kahkahaları ile bizim kahkahalarımız bir birine karıştı.
Bütün bir yılıda nadiren yaşayabileceğim bir sabahtı kısacası.
Mor Gabriel Manastırı avlusu |
Mor Gabriel Manastırı |
Mor Gabriel Manastırının kibrit çöpünden yapılmış bire bir maketi |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder